Çin’de baş gösteren, daha sonra 115 ülkeye yayılan  Korona corona şimdilik Türkiye’de görülmedi şükür. Hemen yanı başımızdaki İran’da 291 kişi öldü. Asya’dan Avrupa’ya İstanbul aktarmalı gidenleri düşünürsek; görülme ihtimallerini artırıyor. Bazı sosyal medya hesaplarında Türkiye’nin bir iki şehrinde görüldüğüne dair görüntü ve belgeler yayınlansa da Sağlık Bakanlığı bunu yalanladı. Ama en son dün 9 Mart’ta Sağlık bakanın bizzat söylediği  ‘’Türkiye’de Corona Virüsü salgını olma ihtimali çok yüksek’’ ifadesiyle virus Türkiye’nin de gündemine girmiş oldu. 

 

Kore’deki gelişmeleri saat saat yakından takip ettiğimiz için Türkiye’nin böyle bir problem veya  muhtemel durumla başa çıkması için önünde bir Kardeş ülke örneği var. Kore’de gün gün azalmaya başladı. Bu yazıyı kaleme alırken Kore’de şu ana kadar virüs toplam 7755 kişide görüldü ve virüse bağlı 61 kişi hayatını kaybetti. Rakamın daha da artmaması için aldığı önlemleri ve nasıl mücadele ettiğini maddeler halinde izah edelim.

 

  1. Güvenlik alarm seviyesinin en üst dereceye çıkarılarak virüse karşı toplumsal bir savaş ilan edildi. Bizdeki ifadesiyle hükümet kriz merkezi oluşturdu.
  2. Salgının en çok görüldüğü Daegu şehrinde daha da dikkat etti. Shincheonji tarikatına bağlı kilise üyelerinde yayılması bütün gözleri o tarikat üyelerine çekti. Kilise üyelerinin tam listesi istendi fakat listenin eksik verildiği düşüncesiyle Shincheonji tarikat lideri hakkında soruşturma açıldı. 
  3. Sadece virüse bağlı  hastalar için 79 tane karantina hastanesi oluşturuldu. Mevcut vakalar toplumdan izole edilerek tedavi edilmeye başlandı. 300’den fazla doktor gönüllü çalıştı.
  4. Bir kişinin başlattığı harita üzerinde saat başı güncel takiple virüse yakalananların sayısı, nerelere uğradığına kadar halk bilgilendirildi. Pozitif veya negatif vakaların yakın temasları cadde cadde market market tespit edilerek gözetim altına alındı.İnsanlara bilgilendirme mesajı çekildi.
  5. En düşük ihtimali olanları bile şüpheli vakalar olarak karantina altına alındı. 200 binden fazla vatandaşını tek tek taradı.
  6. Hastalıkla mücadele eden sağlık personelinin güvenliği sağlandı. Doktorlara zorunluluktan ziyade gönüllülük esası getirildi. Ön saflarda savaşan sağlık personeli moral yönünden de motive edildi.
  7. Virüsün yapısının hızlıca tespit edilmesi ve hastalığa daha hızlı teşhis koyma yöntemleri geliştirildi. Teknoloji bu yönde iyi kullandı.
  8. Toplum virüsün bulaşma yollarına karşı bilinçlendirildi, telefonlara sürekli uyarı ve bilgilendirme mesajları atıldı.

9.Toplumun bir araya gelmesi kısıtlandı. Virüs görülen AVM bile kapatıldı. Kore’nin TRT’si diyebileceğimiz KBS TV kanalının ana binası da virüse boşaltıldı. Fuarlar, konserler, toplantılar ve diğer toplu aktiviteler durduruldu.

  1. Temel ihtiyaç maddeleri üreten, satanlar dışındaki çalışma hayatı bile kısıtlandı. Bazı şirketler çalışanlarına evlerinizde çalışın işe gelmeyin dedi. 
  2. Toplu taşıma durma noktasına geldi, bazı seferler yavaşlatıldı, metrolarda yolcu yoğunluğu %20’ler indi. 102 ülkenin Kore’den gelecek yolculara yasak getirmesi Hava ulaşımını felç etti. Virüs şüphesi olan insanların tatile çıkmaması için 15 bin kişiye yurtdışı yasağı getirildi.
  3. Anaokulunda üniversitesine kadar klasik eğitim/öğretim 23 Mart’a kadar durduruldu, bazı okullarda internet üzerinden eğitime geçildi.
  4. Toplumsal alanlarda maske kullanılması zorunlu hale getirildi. Maskedeki kara korsanın önüne geçmek için Postanelerde satılmaya başlandı. Kore sarı toz bulutlarında dolayı maskeyi sürekli kullanan millet. 
  5. Tüm site tarzı ana giriş ve çıkışlarda, toplu taşımada ateş ölçümü yaygın hale getirildi.
  6. Caddeler, sokaklar, binalar her gün dezenfekte edilmeye çalışıldı.

16. İnsanlar evlerine kapandı, alışverişi internette yaptı. Bazı lokanta ve kafeler müşteri bulmadığından kapanma noktasına geldi.

17. Kiliseler pazar ayinlerini iptal etti.

18. 15 Nisan’da genel seçimler var. Ama seçim mitingleri iptal edildi. Seçimde hastalar hastanelerde ve evlerinde  posta yoluyla oy kullanacak.

Kısacası virüsü kontrol altına alan Kore’den çıkaracağımız ders, işi baştan sıkı tutmalı ve radikal önlemler almamız gerekiyor. Maske kullanmaya alışık bir millet değiliz ama bunu çok ciddiye almalıyız. Bekleyelim görelim yaklaşımından ziyade önümüzde yaşanmış örneklerden yola çıkarak daha az hasarla atlatabiliriz.