Kore’deki bir üniversitenin yaptığı araştırmaya göre, 25-64 yaş arası 31.5 milyon insanın % 52,8’i ya da 16.64 milyon insanı bir üniversite mezunu ve üniversite mezun oranı bakımından OECD’de 4.sırada olan bir ülkenin eğitim sisteminden bahsetmesek olmazdı. Dünyanın en büyük 9. ekonomisi olan ve kişi başına düşen milli geliri 30.000 Doları aşan ülkenin eğitim sistemini çeşitli kaynaklarda derlediğim bilgi ve rakamlarla ele alalım.

Güney Kore Eğitim Sistemi

Güney Kore eğitim sistemi, 6+3+3+4 yıl şeklinde ve okul öncesi ve lise zorunlu değil. İlköğretime başlangıç yaşı yedi olup, bazı özel okullar dışında, ilköğretim herkese ücretsizdir. Liseler; genel, mesleki ve diğer (yabancı dil, güzel sanatlar vb.) olmak üzere üç türde eğitim veriyor. Üniversitelerde dahil eğitimin her türlü sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı. Eğitim sisteminde yerel yönetimler önemli bir role sahip.

Anaokul Eğitimi: Burada çocuklar ilkokula hazırlanır ve ortalama günde 3 saat eğitim görürler. Yaş aralığı 3-5 arasıdır. Bezi bırakan gidebiliyor ve çoğu ilk okula okuma yazma bilerek geçiyor. Genelde anadilin yanında yabancı dil ( İngilizce) eğitimi veriliyor.

İlkokul Eğitimi: Okula başlama yaşı 6 olup yıllık ilköğretim zorunlu ve parasız. İlköğretimde okullaşma oranı %99,9 ve sınıf mevcut ortalaması 27 civarı.  Yılda 210 gün eğitim- öğretim yapılıyor.

Ortaokul Eğitimi: 12-14 yaşlarındaki çocuklardan oluşuyor. Mesleki yönlendirme yapılsa da liselere giriş sınavı yok. Ortaokulda 15 öğrenciye bir öğretmen düşüyor.

Lise Eğitimi: Yaş aralığı 17-19 arası ve liselerde eğitim 3 yıl. Lise mezunu öğrenci oranı %98’dir.  Üniversiteye hazırlayan akademik eğitim 11. sınıfta alan seçimini (sosyal bilimler, fen bilimleri ve mesleki eğitim) yapıyor. Özel kurs ve dershane sistemi çok yaygın. Sınıflarda teknoloji kullanım oranı çok yüksek.

Kore’de ortaokul, lise öğrencisi olmak çok zordur. Eğitim tam gün ve dersten sonra da sınavlara hazırlık ve dil kurslarına gidiyorlar ve akşam geç saatlerde eve dönüyorlar. Çocuklar bu rekabet ve yoğun tempodan dolayı uykusunu da tam alamıyor. Özellikle prestijli bir üniversiteye girene kadar sosyal hayatlarını erteliyorlar.

Yükseköğretime Geçiş Sistemi: Üniversiteye geçiş için her sene bir sınav yapılıyor. Sınav 5 bölümden oluşur; anadil sınavı, matematik sınavı, yabancı dil sınavı (İng.), sosyal bilimler, fen bilimleri, mesleki eğitim, ikinci yabancı dil sınavı (Çince). Sabahtan akşama kadar sürüyor. Öğlen yemek arası veriliyor. Lisedeki başarısı ve yeteneği de puan olarak etkiliyor. Hatta başarılı öğrenciler üniversite giriş sınavına girmeden de üniversiteye kabul alabiliyor.

Üniversite Sayısı ve Türleri: Kore’de toplam 412 üniversite var. Bunların 175’i normal üniversite, 152’si yüksekokul, 36’sı lisansüstü eğitim veren kurum, 17’si siber üniversite, 14’ü endüstri üniversitesi, 11’i eğitim üniversitesi ve 7’si diğer türlerden üniversiteler.

Güney Kore Öğretmenlik: Öğretmenlik mesleği Güney Kore’de çok saygı duyulan bir meslek. Üniversiteye girişte ilkokul öğretmenliği en çok talep edilen bölüm. Çünkü diğer meslekler göre yıllık tatili daha fazla. Branş olarak ise; matematik öğretmeni ve İngilizce öğretmeni en çok kazandıran meslek. OECD, Dünya genelinde öğretmenlerin en fazla ve en az maaşı kazandığı ülkeleri sıralamış. G.Kore en FAZLA alanlarda 4.sırada Türkiye ise en AZ maaş alan ülkelerden 4.sırada.

Buraya kadar genel hatlarla izaha çalıştık. Şimdi ise birbirinden farklı da olsa eğitimle alakalı bazı anketler ve sayılara yer verelim.

—–

Kore’deki Yabancı Öğrenci Sayısı: Kore’de Üniversitelere giden 120.000’den fazla yabancı öğrenci bulunmaktadır. Kore’de ve yarısından toplamda, 68.000 öğrenci Nisan ayında Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan istatistiklere göre, Çin olmuş.

—–

Yabancıların En Çok Tercih Ettiği Üniversiteler:  1000 öğrencinin üzerinde yabancı öğrencisi olan üniversiteler arasında Kore Üniversitesi 4,333 öğrenci ile en çok Kyunghee (3,665), Yonsei (3,223), Sungkyunkwan (2,783), Chungang (2,033), Hanyang (1,997), Konkuk Üniversitesi (1,914) ve Dongguk (1,784) ile kayıt yaptırmış.

—–

Eğitim bakanlığı verilerine göre geçen yıl toplam 114 ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisi intihar etmiş. En büyük üç neden, iç çatışma (yüzde 35), depresyon ( %18.3) ve düşük akademik başarı (yüzde 12.1) veya iyi bir üniversite kazanamamak olmuş.

—–

Yapılan başka bir ankete göre, 4-18 yaş arası 1000 ‘in üzerinde %43 , çocuklarına sağlanan eğitimi “oldukça iyi” veya “çok iyi” bulduklarını söylemiş.

—–

İstatistik Kore tarafından derlenen verilere göre, ülkenin ilkokul öğrencilerinin yüzde 80’i, 2007 ve 2016 yılları arasında Korece, İngilizce, matematik, spor ve sanat eğitimi için özel ders almış.

—–

Güney Kore’nin istatistik ajansı ve eğitim bakanlığı tarafından yapılan bir ankete göre, hane halkları, çocuk başına özel eğitim için aylık ortalama 384.000 won (359,38 ABD $) harcamış. 10 yıl öncesine göre % 33 artmış.

—–

Geçen yıl Kore Çocuk Bakım ve Eğitim Enstitüsü (KICCE) tarafından yürütülen 706 çocuğun annelerine göre, televizyon seyretmek veya akıllı telefonlar ve kişisel bilgisayarlar ile oynamak için günde ortalama 177 dakika harcamış.

—–

İstatistik eğitimi tarafından derlenen verilere göre, özel eğitime yapılan aylık harcamalar, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,9 veya 15,000 artarak 271.000 won (254 ABD Doları) olarak gerçekleşmiştir.

—–

Eğitim Bakanlığı’na göre, 1982’den Mart 2017’ye kadar, 3.683 okul, ülke çapında kapanmış. Doğum oranın düşüklüğüne bağlı öğrenci olmaması. 240 öğrenciden az olan küçük okulların sayısı 2010 yılında 55 iken, öğrenci sayısındaki düşüş nedeniyle geçen yıl 103’e yükselmiş.

—–

Kore Müfredat ve Değerlendirme Enstitüsü’ne göre, üniversite giriş sınavında ikinci yabancı dil sınavına katılan öğrencilerin yüzde 73.5’i ya da 51.882’si, üniversitede okumak istediği yabancı dil olarak Arapça’yı seçmiş. Diğerleri ise Almanca, Fransızca, İspanyolca, Çince, Japonca, Rusça, Vietnamca ve Çince.

—–

Geçen yıl 398.838 lise öğrencisi ve 132.489 lise mezunu olmak üzere 531 bin 327 öğrenci üniversite için sınava girmiş.

—–

Yazıyı daha fazla uzatmadan toparlayacak olursak; ülkeden eğitim sistemi sık sık değişmiyor. Halkı okumuş bilinçli ve  kontrol kalemi olarak milli eğitim müdürlerini seçmede ve eğitim yönetiminde etkisi yüksek. Çok süpermiş diye başka ülkeler de aynı modeli uygulamak isteyebilir, ama büyük olasılıkla aynı sonuç çıkmaz. Sistemin iyi yanları alınıp ülkenin kendi gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun bir modele dönüştürülebilir. Yazıdaki bazı başlıklar tek başına bir yazı konusu ama sıkmadan kısa kısa izaha çalıştım. Kalkınma için eğitim şart mı değil mi takdir sizin.

Gelecek hafta pazartesi yeni yazıyla görüşmek üzere..!