[Bu yazıyı bir şey yerken veya içerken okumamanız tavsiye olunur.]

Koreye gelenler bilirler ve çoğu da şahit olmuştur, yerlere tüküren birine. Tükürme, Kore kültürünün gerçekten hoş olmayan bir yönü. Ama sorum şu: neden yapıyorlar? Böyle yapmakla medeni ülkelerin gözünde çok kötü görünmelerini sağladıklarının farkındalar mı? Farkındalar da alışkanlığı değiştirememe sıkıntısı mı çekiyorlar?

Kore’ye gittiğimizde en çok dikkat çeken durumlardan biriydi. Yakıştıramamış hatta yıllarca sebebine inmeye çalıştık. Yaptığımız araştırma ve halkın bakışını kaleme almaya çalıştık. Halka açık yerlerde tükürme her toplumda, anti-sosyal davranıştır. Kore’de bunun davranışa dönüşmesi garibimize gidiyor. Ama davranışın meydan gelme sebebine inmek lazım. Nerede ve ne zaman başladı? Bir suçluluk duymadan neden tükürme gereği duyarlar ki sorusuyla başlayalım.

Halk rahatsız olmuyor

Bundan yabancılar hariç yerel halktan kimse rahatsız olmuyor, hatta çok doğal karşılıyor ve tepki göstermiyor. Metro çıkışında, sokakta yürürken önünüzden geçen biri veya otobüse binerken hatta taksicinin penceresini açıp  gırtlaktan gelen bir sesle yere tükürdüğüne şahit olursunuz. Tükürüyorsa bi açıklaması vardır. Sağlık veya tıbbi nedenlerden ötürü kabul edilir bir izahı olmalı diyoruz.

Tükürmenin cezası Yok mu?

Olmaz mı! Kamuya açık yerlerde tükürme davranışını kanunla yasaklamış.Uygulanmasa da Kore’de de böyle bir yasa var. Yüz kızartıcı suçlarla mücadele yasasına göre, sokaklarda, parklarda veya bir çok insanın toplandığı toplu yerlerde tüküren bir kişi 100.000 won’a (88 $) kadar para cezasına çarptırılabilir. Ancak yasa aktif olarak uygulanmıyor ve birçok insan tükürmenin yasadışı ve ceza gerektiren bir suç olduğunu bilmiyor.

Tükürme nedenlerine gelince..

İnsanların tükürmesinin nedenleri arasında – soğuktan balgamdan dolayı veya ağızda kötü bir tada sahip olmak – en sık olarak sigara içenler tarafından görülür ve her birkaç saniyede tükürür. Bu ülkede birincil sebep sigara içenlerin sigara içme oranı % 38,1 ve elektronik sigara buna dahil değil. Sadece sigaraya bağlamamak lazım çünkü hemen hemen her ülkede sigara içme oranı yüksek. Hatta sigarayla pek ilgisi yok, yaşlılar ve eğitimsiz insanlar yere tükürmenin sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu düşünüyor. Son zamanlarda gençlerde tükürme alışkanlığı görülmemesi veya az rastlanması buna kanıt olabilir.

Alışkanlıklar çabuk değişmez

Sosyal normlar ve alışkanlıklar kolayca değişmez. Sosyal bir algının değişmesi için, insanların çoğunluğundan onay alması gerekir. Halkın çoğunluğu ses çıkarmadığı veya tepki göstermediği için  açık alanda tükürme devam ediyor.

 Alternatif Tıp

Bir diğer faktör ise, ülkede alternatif tıp- geleneksel tıbbı yaygın ve buraların tavsiyeleri etkili oluyor. Sabah kalktığınızda rahatlamak için tükürmenin bir terapi olarak iyi geleceği önerisini halk dikkate alıyor. Kanseri yenmek için içindeki mikropları tükrük yoluyla dışarı çıkarmanın faydalı olacağı düşüncesiyle tükrüğünü/mukusu/ balgamı yutmadan dışarı atmayı faydalı görüyorlar. Doğu tıpına göre balgamınızda tutmanız sağlığınız için kötüdür, bu yüzden mümkün olan en kısa zamanda dışarı atmalısınız.

Hava Kirliliği

Bir başka ve bence en önemli sebep Kore’nin hava kalitesi iyi değil. Çinden gelen o sarı- ince toz bulutları  insanın ağzından burundan girip balgama sebep oluyor. Kanada’ya geldiğimizde bunu hemen fark ettik. Çin ve Kore’nin Japonya’dan daha kötü hava kalitesi var. Uzakdoğu insanları bu ince tozlara maruz kalmamak için maske takarak gezerler.

Baharatlı Yiyecekler

Sadece bir sebebe bağlamdan birçok faktörü ele almaya çalışıyoruz. Buradaki baharatlı yiyeceklerin de etkisi olabilir. Kore’deki bir doktora nedenini sorduğumda bunu da söylemişti. Aslında, baharatlı yiyecekler yemek vücudun daha fazla mukoza üretmesine neden oluyormuş. Aslında bu teze göre bizim Güneydoğu’da tükürme ihtiyacı olmalı. Belki bu gözle Güneydoğu halkına bir daha bakmak lazım.

Üstünlük İfadesi

Son olarak tükürme işini Koreli bir psikolog da güç gösterisi olarak ifade etti. Gücün, kuvvetin ve üstünlüğün ifadesi olarak yapılıyormuş. Buraların ağası da paşası da dayısı da benim anlamına geliyormuş. Kimseye hesap vermeyen her istediğini yapma yetkisine sahipliğin göstergesiymiş.

 

Biz ilkokuldayken görgü kuralları anlatılırken bu konuya da vurgu yapılır ve yere tükürdüğünüz aslında başkasının tükrüğünü havayla rüzgarla buharlaşınca yuttuğunuz unutmayın denirdi. Ve tiksinti veren bu durum aklımıza gelir ve hiç tükürmezdik. Koreliler tüberkülozu yaşamadığı için hava yoluyla bulaşıcı hastalıklara maruz kalmayacağı düşüncesiyle yaptıkları için bize anormal gelen şey onlara normal geliyor.

Neyse efendim böyle bir konu yüzünde çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Kore’nin bir de bu yüzü var onu bilin istedik.

Sağlıcakla kalın