Kore’de gençlerin hayatını biliyoruz. Türkiye ve başka ülkelerde de Koreli gençlerin büyük bir hayran kitlesi var. Gençleri hareketli kıpır kıpır ama ya yaşlıları? Kore’yi gözlemlemeye çalışıyorum.

Kore’de Yaşlıların hayatı pek parlak değil

Seul’de gördüğüm kadarıyla Kore’nin yaşlılarını tarif etmeye çalışayım. Yaşlılar kategorisi olarak da 70 yaş ve üzerinden bahsedelim. Yaşlılar genelde evin en yaşlı evladıyla beraber veya yalnız yaşıyor. Şu an kısmen devam eden eski geleneklerine göre evin en büyük oğluyla beraber yaşayanlar daha fazla. Eğer oğlu yoksa büyük kızıyla yaşıyor.
 Akşam erkenden saat 7 veya 8 gibi yatıyorlar. Tıpkı bizim köydeki yaşlılar gibi güneş doğmadan da kalkarlar. Kahvaltıdan önce yaklaşık bir saat spor veya yürüyüş yaparlar. Kahvaltı yağsız ve tuzsuz pirinç pilavı, kim ve kim çorbası kimçi ve yumurta yerler. Ben küçükken bizim köyde de işe gitmeden bir tava bulgur pilavı pişerdi.

Kahvaltıdan sonra dışarı çıkarlar. Sabah işe giderken her sokak arasında beli iki büklüm olmuş nineleri, dedeleri görürsünüz. Kimileri kilise ve tapınaklarda yardım almak için yola çıkıyor kimi kağıt karton ve geri dönüşüm ürünleri topluyor.

Genelde fakir veya kimsesiz yaşlılar

Aşırı derecede yoksulluk çeken, tapınak ve kiliselerde yardım alan, metro çıkışlarında  broşür dağıtan yaşlı teyzelerde son yıllarda büyük bir artış olduğu gözlenmiş. Karın tokluğuna çalışan olduğu gibi günlük 40-50 dolar kazananlar da mevcut.  Asya’daki dördüncü büyük ekonomiye sahip zengin Kore’de bunlar da var mı? diye şaşırmayın. Çalışmayana köfte yok.

Yaşlıları yoksulluk sınırında

Birçok yaşlı Koreli, devlet ve ailelerinden yeterli destek almadan yoksulluk sınırında yaşıyor. 2015 yılında yaşlı intihar oranı OECD ülkelerinde en yüksek olanlar arasında Kore geliyor; 100.000 kişi’de 58,6.
1950-1954 yıllarındaki savaşla yok olan fakir ülkeyi 50-60 yıl gibi kısa sürede dünyanın en zengin ülkelerinden birine dönüştürmek için çok çalışmış olan bu yaşlılar, çocuklarının kendileri için bakım yapmasını bekliyorlar. Ancak çocuklarının yoğun iş temposu ile yeni kuşağın geleneksel değerlerden uzaklaştığı görülüyor.

Emeklilik sistemi 1988’de başlıyor

Şu dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden biri Kore. Kore’de emeklilik sistemi 1988 yılında başladı. Yani daha önce çalışanlar için geçerli sayılmadı. Bu yüzden şuan 70’li yaşların üzerindeki insanların emekli maaşları yok. Bizdeki 65 yaş aylığı gibi bir maaş veriliyor. 

65 aylığı 270 dolar

2014’ten itibaren, gelir dağılımının altındaki  70 yaş ve üzerindeki kişilere aylık 200 bin won (178 $) vermeye başlandı. Ayrıca hükümet, temel emekliliği gelecek yıl 250 bin wona, 2021 yılına kadar 300 bin wona çıkarmayı planlıyor.
Diğer taraftan Koreli yaşlıları iş yaparken görmek de mümkün. Yaşlıların bazıları bu durumlarını “Ben zaten yapacak başka bir şeyim yok, biraz para kazanmanın yanı sıra, yalnızlıktan kurtulayım” diye yorumlarken, bazıları da “Böylelikle fiziksel aktiviteler yapmış oluyoruz. Buralara gelerek hem yürüyüş yapmış oluyorum. Evde olsaydım hem sıkılmış olurdum ya da büyük olasılıkla TV izliyordum ” diye ifade ediyor.  Bazı kilise ve tapınaklar da haftanın belli günleri yardıma muhtaç yaşlılara yemek, pirinç kek ve bir şişe bira yardımında bulunuyor. 

Keşke kendimize biraz nakit ayırsaymışız

Çocuklar için gecesini gündüzüne katan bu yaşlıların vardığı ortak kanaat ise, ebeveynler sahip oldukları her şeyi çocuklarına harcamak zorunda kalmamalı, kendileri için bir miktar ayırması şartmış. Kore’nin ekranlara yansımayan farklı bir yaşamını farklı bir yönünü izaha çalıştım. Maalesef ülkeler, coğrafyalar değişse de hikayeler aynı. Vefa sadece bir semtin adı olarak kalmamalı.