Bu yazıda ise sizi fazla rakamlara boğmadan sade  ve anlaşılır bir şekilde bazı istatistikler  ve sayısal rakamlar vereceğim. Bu tamamen ilgili kuruluşlar tarafında açıklanan basına yansıyan resmi rakamlar. Bunlar Kore’ yi tanıma adına bize, ülkenin toplumsal yapısı, eğitim sistemi, ekonomik ve siyasi durumu hakkında  fikir verecektir. Şehir efsaneleri veya kulaktan dolma bilgiler yerine resmi rakamlarla izah etmek sanırım daha faydalı olacaktır.

Her biri bir yazıya konu olacak bilgiler fakat dediğim gibi fazla sıkmadan ve fazla vaktinizi almadan yüzeysel bahsedip edip geçeceğim. İlk grafikte Kore’nin dini yapısına bakalım. Aşağıdaki grafikte bir araştırma şirketine göre Güney Kore’de insanların dini inanış oranları veriliyor. Bu grafiğe göre 2012 yılında herhangi bir dine inananların oranı %55,1 iken bu oran son 5 yılda yaklaşık % 9 oranında azalarak 46,6 düşmüş. Diğer bir ifadeyle hiçbir dine inanmama oranı %9 artmış.

2017 verilerine göre Güney Kore nüfusu 51 milyon bulmaktadır. Kore’deki Müslüman nüfusun çoğunu Suudi Arabistan, Pakistan, Endonezya, Bangladeş ve   Malezya gibi ülkelerden gelen yerleşen veya göçmen olarak yaşayan, yabancı işçiler ve yatırımcılar oluşturmaktadır. Güney Kore’de yerli 55.000, yabancı ise 175.000 olmak üzere toplam 230.000 Müslüman yaşamaktadır. Ancak farklı platform ve kaynaklara göre bu sayı 20 bin 30 bin değişiklik göstermektedir. Ülkedeki müslüman oran 0.5  %1 bile değil.

Burada şunu da ifade etmek lazım. Hiçbir dine mensup olmayan büyük bir kitle var. Bu azalma oranını ben de çok merak ediyorum. Azalmanın nedeni ne olabilir? Eğer ilgili din adamlarına sorma fırsatım olursa alacağım cevabı sizlerle de paylaşacağım.

26169524_1982079702015268_5147447405560117809_n

Başka bir rakamla devam edelim. Ülkenin en önemli problemlerinde biri yaşlanma. Yaşlı nüfus oranı çok yüksek. Uzun süre yaşıyorlar. Böyle olunca da ortalama ömür 82,4 oluyor. Genç nüfus az  ve nüfus yaş ortalaması 42,7’yle dünyada en üst sıralarda. Çalışanların  % 36,7’si kadın. Kadınlar iş dünyasında olması haliyle bayanlar geç yaşlarda evleniyorlar. Böylece bayanlarda evlenme yaş ortalaması 30,1 oluyor. Erkek tarafı da evi almadan evlenmediği düşünülürse erkeklerde de evlenme yaş ortalaması 32,8 oluyor. Geç evlenmeyi sadece maddiyata bağlamayalım. Bazıları evlililik sorumluluğu altına girmek istemiyor, özgür yaşamak isteyenlerde çoğunlukta.

Kadınlar geç evlenince ve bir tarafta da işe devam ettiğinde çocuk sayısı da azalıyor. Genelde bir iki çocuklu aileler. Çocukların yaş aralıkları da birbirine yakındır. Arda arda çocuk yapıp sonra iş yerinde çalışmaya devam ederler. Kadın başına düşen çocuk sayısı, 1,17 ile doğum oranı her yıl azalıyor ve genç nüfus azalıyor demek.

Konumuz Türkiye değil ama rakamların bir anlam ifadesi adına önce bizden bazı rakamlar verelim sonra Kore’nin rakamlarını verelim. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86’ncı sırada, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye’de kitap, ihtiyaç listesinin 235’inci sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de çeyrek dolar.

Türkiye’de düzenli kitap okuyanların oranı neredeyse binde bir. Bu oran, en fazla kitap okuyan ülkelerin başında gelen İngiltere ve Fransa’da yüzde 21, Japonya’da yüzde 14, Kore’de yüzde 12 civarında. Kore’de yılda kişi başına okunan kitap sayısı 8,7 iken Türkiye’de bu rakam tam olarak 2 bile değil. Bu kadar kitaba yatırım yapan milletin eğitime de aylık öğrenci başına eğitim harcamasının 188 dolar olması normal.

 Ekonomik refah seviyesi yüksek ve teknolojide de ileride olunca telefon kullanma oranı da haliyle artıyor ve telefon kullanma % 91 gibi yüksek bir ortalamaya sahip.

İntihar etme % 26 oranında. Bu konuyu hiç açmayalım. Stres yoğunluk ve beklentinin sonucu olan bir durum. Bu rakamlarda da dünyada en üst sıradalar. Geçen ay 28 yaşında  ünlü bir şarkıcı intihar etmişti. Uzmanlar bu konun farkındalar ve intiharların önüne geçmek için çalışmalara devam ediyorlar.

En son geçen yıl mayıs ayında yapılan başkanlık seçimlerine katılım % 77,2 gibi yüksek oranlarda olmuş. Geçen yılki katılım oranın fazla olmasının  bir önceki devlet başkanının yolsuzluktan görevden alınması etkili oldu. Ama haziranda yapılacak yerel seçimlerde bu oranın düşük olacağı tahmin ediliyor.

26169121_1981595578730347_7682109022600993311_n

Yapılan başka bir araştırmaya göre de, maaşlı olan 10 kişiden yaklaşık 8’i 2017’de hayır kurumuna, kiliseye veya tapınaklara en az bir kez bağış yapmış. Hunet tarafından 849 çalışanla yapılan ankette % 77.9’u bir hayır kurumuna para yardımında bulunmuş.

Buna bir Koreli arkadaşın yorumunu aynen yer verecek olursak; “Bence bu rakamlar çok sağlıklı değil. Çünkü kilise veya ibadethaneye yapılan tapınaklar vergiden muaf. Yardım oranın çok yüksek olması biraz vergiden kurtulmayla alakalı. Son zamanlarda Kore’de yardım kuruluşlarına fazla güvenilmiyor. Bu yardım sistemi bazı din adamları veya kurumlara gelir kapısı gibi.” Neyse yine de resmi verilere bakacak olursak ortalama bağış miktarında önceki yıllara göre büyük bir artış var. 161.000 Won (149 $), üç yıl önceki rakam 16.000 Won’muş. Yüzde 31.5’i 300.000’den fazla yardım ettiğini belirtirken yüzde 25.5’i 10.000 won ile 50.000 Won arasında yardımda bulunmuş.

Àμâ

Güney Kore’de geçen ağustos döneminde 1200 okuldan 51,494 öğrenciyle yapılan bir ankete göre öğrencilerin çoğu ileride öğretmen olmak istediklerini belirtmiş. Öğretmen olma isteği en yüksek ortaokullarda daha sonra liselerde. Öğretmenlikten sonra en çok tercih edilen meslek ilkokullarda sporcu, Ortaokullarda polis, Liselerde hemşire.

Nedenine gelecek olursak; öğretmenlerin tatilinin diğer mesleklere göre daha çok olması. Çalışma şartlarının rahat olması, maaşının yıllara göre düzenli olarak artması, bunlardan bazıları. Bizdeki gibi değil 5 yıllık öğretmenin maaşıyla 15 yıllık öğretmenin maaşı arasında 2 veya 3 kat fark var. Özel ders verme imkanı ve itibarı olan bir meslek olarak görüyorlar.

İkinci tercihlere bakarsak genel olarak bunlar da fazla maaşında  rahatlıklarından dolayı tercih ediliyor. Estetik dünyası  ve özel hastaneler için hemşirelik cazip bir meslek.

Àμâ

Güney Kore’nin üçüncü en büyük marketler zinciri Lotte Mart, 1 Ocak 2018’den itibaren marketlerde sigara satışını kaldırdı. Kore sigara ile mücadeleye devam ediyor. Sigara tüketimini azaltmak için 2015 yılında sigaranın fiyatını % 80 artırarak paket başına 2,500 Won zam yapılmıştı ama bu çok etkili olmadı. 2016 Hükümet verilerine göre, 19 yaş ve üzeri Güney Koreli erkeklerin sigara içme oranı yüzde 39,1.OECD 2015 yılı verilerine göre, 15 yaş üstü Güney Koreli erkeklerin sigara içme oranını yüzde 31. Dumansız ve daha sağlıklı bir Kore için Lotte Mart’ın bu kampanyasını destekliyoruz.

25439969_1974636892759549_3060521299549329009_o

Seul’da Kasım ayında 121.900 kişi bisiklet kiralamış. Seul’da 1028 yerde bisiklet kiralama istasyonu var. 11600 tane bisiklet var. Kredi kartıyla dokunmatik kiralanabiliyor. İstediğiniz başka istasyonuna bıraka biliyorsunuz. 2018 hedefleri ise 1290 istasyon ve 20.000 bisikleti sisteme dahil etmek.

Ülkede bisiklet yolu çok yaygın. İsterseniz Seul’dan Busan’a kadar, üleknin kuzeyinde güneyine kadar bisiklet yolunda bisikletle yolculuk yapabilirsiniz. Seul’un şehir içinde ve Han Nehri etrafında bisiklet yollarının yaygınlığı bunu kullanmaya teşvik ediyor. Bazı insanlar evinden metro durağına kadar bisikletiyle gidiyor bisikletini orada kilitliyor akşam iş çıkışı da metro çıkışından biniyor evine gidiyor. Hiç trafiğe takılmadan.

25446358_1974328412790397_3618133928641117750_n

Güney Kore’nin bu yılki pirinç üretimi 4 milyon tonunda altında olmuş. 1980’den bu yana en düşük miktar. Önceki yıla göre % 5,3 oranında azalma var. Üç öğün pirinç yiyen halk için önemli durum. Ama üretimde azalmada şu anlaşılmasın tarıma müsait arazilere imara açıldığından değil, kuraklık, çiftçilerin üretim maliyetlerinin artması, işçilik yönünde zahmetli olması ve teknolojik üretimin daha kârlı olması etkili olabilir.

24232181_1969247433298495_2571290969891892812_n

Güney Koreliler 2011 yılında daha mutluymuş. Mutlu olanların oranı 50 yaş grubu dışında hep azalmış. Mutluluk oranındaki en fazla düşüş (%14) 20 yaş grubunda. En fazla mutsuz yaş grubu ise 60 yaş ve üzeri yaşlılar. Buna parayala saadet olmaz mı desek daha fazlasını istemek mi desek tam olarak bilemiyoruz. Ama tüm dünyada olduğu gibi Kore’de de  aşırı iş temposu, artan işsizlik, teknolojinin getirdiği ihtiyaçlar ve rahat arzusu mutsuzluğu da beraberinde getiriyor.

24232811_1967192086837363_8508833114717366169_n

Yukarıda öğrencilerin en çok tercih ettiği mesleklerden bahsetmiştik. Buna paralel olarak öğretmenlere ülkelerin  verdiği maaşları kıyaslayalım. OECD, Dünya genelinde öğretmenlerin en fazla ve en az maaşı kazandığı ülkeleri sıralamış. G.Kore en FAZLA alanlarda 4.sırada Türkiye ise en AZ maaş alan ülkelerden 4.sırada. OECD, ülkelerde öğretmenlerin aldığı maaşları başlangıç (starting salary), meslekte 10 yıl çalıştıktan sonra alınan (after 10 years) ve genel maaş ölçeği (top of pay scale) olarak sıralamış. Güney Kore’de 10 yıl ve üstündekilerin maaşları çok farklıyken Türkiye’nin bu üç değeri hemen hemen aynı. (2016 Dolar kuru 3₺ iken )

Güney Kore İnternet ekonomisinde yine İKİNCİ sırada Türkiye de yine sondan ikinci. 2016 verilerine göre G-20 üyesi Kore’nin GSYİH toplamının %8’i internetten. Grafiklerle iki ülkenin ekonomi karşılaştırmasını yapabilirsiniz. ikinci grafikte ise internette en çok neler aldığımızı inceleyebilirsiniz. Buradaki insanların çoğu internetten alışveriş yapıyor. Sebzeyi bile internetten alan bir millet gerisini siz düşünün. Biz domatesi ellemeden almayız. Hem çürük çarık gelmeyeceği ne malum. Burada internetten aldığınız sebzeyi iade de edebilirsiniz, hiç sorun değil.

Neyse yazıyı gereksiz yere uzatmadan bir şeyden daha bahsedeyim. Marketler her ay bir pazar günü kapalı. Diğer küçük market ve bakkallarda ayakta kalsın diye. Bakalım bizim ülkede ne zaman bu uygulamaya geçecek. AVM’ler ayda bir gün kapalı olunca kıyamet kopmuyor merak etmeyin.

Bunlardan bazılarını Facebook hesabımda paylaşmıştı. Verileri bir arada derli toplu olarak birazda kendi düşüncelerimi katarak aktarmaya çalıştım. Vakit ayırıp okudunuz, umarım istifadeli olmuştur. Gelecek hafta Kore hakkında başka bir konuyla görüşmek üzere..