Hız, son teknoloji, kentleşme denince akla Kore gelse de, Kore doğal güzelliğini de korumayı başarmış. Yeşil alanlar ve doğa kentleşme ve sanayileşmeye kurban gitmemiş. Şehrin tam ortasında modern ile gelenek bir arada onlara hiç dokunulmamış. Savaştan çıktıktan sonra hem sanayileşmiş hem de kentleşmenin yanı sıra kültürel, doğa ve kırsal alanlarını, muhteşem manzarayı betonlaşmayla kirletilmemiş. Kore Küçücük bir ülke de olsa bunu turistlere iyi tanıtıyor ve iyi pazarlıyor. Şimdi sizlere konu ayrımı yapmadan en çok bilinen ve gezilen yerlerle beraber pek bilinmeyen ama görülmeyi en az onlar kadar hak eden  doğal ortamı korunmuş, Kore’nin tarihi, turistik ve kırsal bölgelerini birer ikişer cümleyle tanıtayım. Yolunuz bu taraflara düşerse belki ziyaret etme düşünceniz olursa başvuru kaynağınız olur.

1- Namhansanseong Kalesi

2000 yıl öncesine ait olduğu bilinen  Namhansanseong Kalesi , ülkenin eskiden başkenti Kortan’un dört büyük kalesinden biridir. Bugün, turistler için tarihi bir anıt olarak ziyaretlere açık.

Namhansanseong Kalesi | © Kore Cumhuriyeti / FlickrNamhansanseong Kalesi

2- Gobungun, Changyeong

Gobungun, Changyeong birçok küçük tepeciklerin olduğu, ilkbaharda yeşil çimenlik ve sonbaharda biraz bozkır havası veren bir alan. Aslında burası beşinci ve altıncı yüzyıllarda 180’den fazla kraliyet veya yüksek devlet statüsündeki kişiler için inşa edilmiş eski mezarı yeridir.

Hamangun Bölgesi | © Kore Cumhuriyeti / Flickr

Hamangun Bölgesi

3- Gyeonbokgung Sarayı

1395 yılında kurulan Gyeonbokgung Sarayı , Joseon Hanedanlığı’nın en ikonik yapılarından biri değilse de, yüksek devlet işlerine ev sahipliği yapmış. Fransız ordusunun kitapları yağmalamasına kadar Kore kraliyet kitaplarının depolandığı, temel devlet işlerinin yapıldığı merkezmiş.

Gyeonbokgung Sarayı | © Kate Nevens / Flickr

Gyeonbokgung Sarayı

4- Changgyeonggung Sarayı

Seul’un göbeğinde yer alan Changgyeonggung Palace , kraliçeler ve Jeoson hanedanının cariyeler için konut sarayı olarak hizmet vermiş. Japonya’nın  sömürge yönetimi zamanında da bina bir hayvanat bahçesi ve botanik bahçesi kullanılmış. Ancak daha sonra restore edilerek eski haline dönüştürülmüş ve turistlerin ziyaretine açılmış.

Changdeokgung Sarayı | © Kore Cumhuriyeti / Flickr

Changdeokgung Sarayı

5- Inwangsan

Inwangsan, şehrin yüksek yerlerinden biridir. İstanbul yedi tepe derler ya burası da öyle tepelerden biri. Eskiden şehri yabancı istilalardan korumak için Seul’un eteklerine inşa edilmiş çok sayıda kaleyi içerisinde bulunduran çok yüksek olmayan bir dağdır. Bugün devlet resmi konutlarının,  Namsan Seul kulesi ve Kore Devlet Başkanın ikamet ettiği Blue House gibi Seul’un özelliklerini bir arada  görüldüğü en popüler bir turistik mekanın geneline verilen addır.

Inwangsan | © Will Polard / Flickr

Inwangsan

6- Seul Seonggwak Kale Duvarı

Joseon hanedanlığı sırasında Seul’u yabancılardan korumak için 18.2 kilometre uzunluğunda taştan yapılmış duvarları olan Seul Seonggwak kale duvarı, hafta sonu yürüyüş turunun bir parçası olan tarihi bir alandır.

Ziyaret Kore'nin izniyle

7- Andong Hahoe Köyü

Yazının başında da dediğim gibi orijinal yapısını koruyan yerlerden biri de burasıdır. Andong Hahoe Köyü, 16. yüzyıldan beri Yu klanının akademisyenleri ve soylularının doğum yeri olan Güney Kore’nin en ikonik halk köyüdür. Bugün, geleneklerinin çoğunu koruyan tek klan topluluğu olduğu idda ediliyor.

Hahoe Köyü | © ~ Mers / Flickr

Hahoe Köyü

8- Yonghwa Plajı

Kore’nin üç tarafı okyanus olduğu için her yerde denize girilebilir fakat Yonghwa Plajı , hem Hwacheon akıntısı hem de deniz suyu ve tatlı su mevcut olması bakımından eşsizdir. Hem tuz hem de tatlı suya olan erişilebilirliği sayesinde, Güney Kore’nin taze deniz ürünleri için en değerli kaynaklarından biridir. İnsanlar aslında gezmekten ziyade, deniz ürünleri için Yonghwa Plajı’nı ziyaret ediyormuş.

Deniz / HaritaDeniz

9- Cheonjiyeon Şelaleleri

Antalya’da veya başka şehirlerde kralı olsa da Cheonjiyeon Şelalesi, de görülmeye değer. Budist inançlara göre göldeki yedi ilahi varlığın gölette yıkanmak için indiği efsanevi bir alan olarak bilinir hatta adı: ‘tanrıların göleti’ anlamına geliyormuş. Burada  bu kutsal inanca ve  alana saygı duymak için her yıl mayıs ayında Yedi Periler Festivali düzenleniyormuş.

Şelale / Harita

Şelale

10- Miryang Maneosa

Kore’de de efsaneler yaygındır. Yine bir başka efsaneye göre, tapınakta bulunan beş metre uzunluğundaki kayaya dönüştürülen ejderha kralın oğlu Miryang Maneosa’nın bir zamanlar eviymiş. Bazı inanış ve söylentilere göre çocukları olmayan veya hamile kalamayan kadınlar bu kaya parçasında yiyerek hamile kalıyormuş. Günümüz teknolojisiyle böyle bir şey var demek abesle iştigal olur.

11- Halla Dağı

Güney Kore’nin en yüksek dağı. Bizdeki Ağrı veya Erciyes gibi dağlardan biri. Fakat bu dağ volkanik oluşumla meydana gelmiş. Güney Kore’nin doğal anıtlarından biri olarak belirlenmiş olan Jeju Adası’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir.

Halla Dağı'nda Jeju gezisi | © Yoo Chung / Flickr

Halla Dağı’nda Jeju gezisi

12- Darangee Köyü

Bu köyü de size Karadeniz, Rize veya Artvin’deki yaylalara benzediğini göstermek için küçük bir ekolojik köy olan Darangeee, 45 derecelik bir dağ yamacında tarım arazileri üzerinde  kültürel ve geleneksel çabalarını sürdürüldüğü köye yolunuz düşerse mutlaka ziyaret edin.

Köy Manzarası | © Pixabay

Köy Manzarası

13- Yangdong Halk Köyü

Bu köyü ziyaret maksadınız Eski Budist dönemi geleneğini görme olabilir. Neo-Konfüçyüs kültürünü ve erken Joseon Hanedanlığı’nın mimari tarzını koruyan geleneksel bir köy olan Yangdong Halk Köyü, Güney Kore’nin altı halk köyü arasında en değerli olanıdır.

Yangdong Halk Köyü | © Yeowatzup / FlickrYangdong Halk Köyü

14- Haeinsa Tapınağı, Hapcheon

Budizm demişken Haeinsa Tapınağı da, ülkenin en değerli dini eserlerini barındıran önemli yerlerden biridir. Bunlar arasında dünyanın en eski sağlam Budist kanyonu, Güney Kore’deki en eski ahşap Buda heykeli olan Tripitaka Koreana ve Janggyeong Panjeon  UNESCO dünya mirası listesinde yer almaktadır.

Haeinsa Tapınağı | © YongSIC / Flickr

Haeinsa Tapınağı

15- Boseong Yeşil Çay Tarlası

Bizim Rize  kadar geniş çay bahçelerine sahip olmasa da oraları andıran yeşil çay manzaralı bir alan. Bazı istatiklere göre Güney Kore’nin çay yapraklarının yüzde 40’ından fazlasını üretiyormuş. Her yıl mayıs ayında bir festival düzenliyorlar. Bununla da yetinmiyorlar kış aylarında da küçük renkli ampullerle ışıklandırarak bu tarlalara turist çekmeyi başarıyorlar.

Boseong Yeşil Çay Tarlaları | © 영철 이 / Flickr
Boseong Yeşil Çay Tarlaları

16- Anapji (Anap Göleti)

En çok fotoğrafların çekildiği yerlerden biridir. Anapji veya Anap Pond yapay gölet sarayın bir parçası olarak biliniyor. Yaklaşık 1500 yıl öncesine ait. Nilüfer çiçekleri olan üç ayrı yapay ada etrafında manzara güzel.

Anapji Göleti Köşkü Suya yansıdı / © Shutterstock

Anapji Göletinin Suya Yansıyan

17- Cheongsando Adası

Panoramik yeşil dağları ve masmavi denizi  güzel bir ada. Bir zamanlar yabancıların istila etmesini önlemek için askeri üssün bir parçasıymış. Şimdi halka açık ve ziyaretçisi her geçen yıl artıyor.

Cheongsando Adası / © Shutterstock

Cheongsando Adası
18- Sankwang Tapınağı

Güney Kore’nin en güneyindeki geleneksel Kore mimarisi ve kültürünün bir amblemi olan Sankwang Tapınağı, ülkenin en büyük yıllık Lotus Lantern Festivali’nin düzenlendiği yer olarak biliniyor.

19- Nami Adası

Aslında başta sadece bu ada için yazı yazmaya niyetlendim ama bununla yetinmeyelim dedim. Daha sonra başlı başına bir yazı konusu yapacağıma söz vereyim. Nami Adası, Seul’a metroyla iki saat uzaklıkta. Günü birlik ailece gezme fırsatım da oldu.

On yıl öncesine kadar pek bilinmese de Kore dizi ve reklam filmlerinde adanın tercih edilmesiyle turist çekmeye başlamış.

Ada doğallığını korumuş. Sonbaharda serin bir havada evden getirdiğimiz termos çay ve böreklerle kahvaltı yaptık. Kahvaltı sonrası adanın etrafını gezdik. Çeşitli gösteriler izledik. Adada helal lokanta hatta Müslümanlar için mescid bile var.

Adada ayrıca yüzme havuzu da varmış ama soğuk olduğu için tercih etmedik. Yapay karla kayak alanı oluşturmuşlar ve buzdan ve eskimo evleri yapmışlar. Ayrıca atış poligonu da var. Bisiklet kiralayabilirsiniz ve 4 kişilik bisikletlerle adanın etrafını gezebilirsiniz. Konaklamak isteyen ziyaretçiler için villa ve bungalov gibi küçük iki kişilik odalar da var.

 

Odun ateşinde ısınma, ateşin çıtırtısını dinleyerek dumanını içine çekme ve sıcak çay yudumlamak için tekrar gidilebilir.