Koreliler barış hakkında ne düşünüyor?

Facebook’ta Kore’ye dair önemli güncel haberleri kısa kısa aktarıyorum. Takipçilerim içerisinden çoğu Koreli olunca onlardan da yorumlar geliyor. Haberleri aktarıyorsunuz, iyi hoş da halka göre nasıl? Bizim de görüşlerimize yer verseniz dediler. Ben de tabii ki, memnuniyetle dedim. Burada isim vermeden üç farklı görüşü dile getireceğim. Bu görüşler Korelilerin genel kanaatini yansıtmayabilir ama hatırı sayılır, yabana atılmayacak türden fikirler.

Bazı Güney Korelilere göre dış politikada çok hızlı bir jeopolitik değişim süreci yaşanıyor. Bunu kısa zamanda anlamak zor ama bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorlar. ABD’nin isteksizliğinden dolayı bütün iplerin kendi eline almazsa yani Kore inisiyatif almazsa, önümüzdeki birkaç ay içinde Kuzey Kore’yle ya da Çin ile askeri bir çatışma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini düşünüyorlar.

Bazı Güney Korelilere göre Güney Kore’nin Çin, Japonya ve ABD ile aynı denge veya menfaatte bir araya gelmesi zor görünüyor. Trump’un Kim Jung-un’la buluşması, pozitif görüntülerin medyaya servis edilmesi ve  sonsuza kadar Kore Yarımadası’nın mutlu yaşayacağını düşünmek bir rüyadan başka bir şey değildir. Anlaşmayı imzalasa bile uygulamada ne ABD’ye ne Kuzey Kore’ye güvenilmemeli. Trump yönetiminin ne kadar güvenilir olduğunu görmek için sadece İran nükleer anlaşma çerçevesine bakmamız gerekiyor.

“Bazı Korelilere göre” ifadesinden ziyade şimdi ise şahsi görüşünü belirten üç kişinin yorumuna da yer yermek istiyorum.

1.Kişi:

Kuzey-Güney zirvesinin sorunsuz geçeceğini düşünüyorum. Başarılı Pyeongchang Olimpiyatları, ilişkilerin normalleşmesine gerçek bir ivme kazandırdı. Moon yönetiminin görüşmenin olması için gerekli ve samimi çabayı gösterdi. Zirvede ortak kararın çıkacağı ve nükleer konuda da istenilen mesafenin alınma olasılığı yüksektir. İş adamları toplantısında Başkan Moon’a iş adamlarının  desteği ihtiyatlı ve iyimser.

2.Kişi:

Trump ve Kim arasında bir zirvenin sembolik olacağı ve Kuzey Kore’nin nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer silahlanmanın ilkelerini somut bir yol haritası olmadan onaylama olasılığı yüksek bir olasılıktır. Güney Kore politik olarak bölünmüş durumda. Kim’in güvenilmez. ABD-Kuzey Kore zirvesinin gerçek bir olasılık olduğunu düşünüyorum, ama sonucun ne olacağını kim bilebilir? Birçoğu anlamlı ilerleme konusunda şüphelidir.

3. Kişi:

Aslında Kuzey Kore, nükleer silahlardan arındırma sorunu iki Kore’nin arasındaki bir sorun olmadığı, Kuzey Kore ile ABD arasında bir mesele olduğunu ve bu yüzden asıl meselenin ABD ile ele alınması gerekli. Bu nedenle Kuzey-Güney zirvesinin sonuçları hakkında aşırı iyimser olmak zor. Kuzey Kore’nin Güney Kore ile nükleer silahlanmanın temel meselesini ciddi olarak tartışmak isteyip istemediği açık değildir. Buna ek olarak, ABD ile nükleer silahlanma konusunda yapılan tartışmalar beklenen sonuçları vermezse, daha önce Kuzey-Güney zirvesinde elde edilen her şey sıfırlanabilir.

Bu 3 kişinin şahsi düşüncesinden sonra bir paragraf da kendini muhafazakârlar olarak ifade eden kesimin düşünceleriyle konuyu toparlayalım.

Muhafazakârlar, Moon Hükümetinin, Kuzey Kore tarafından belirlenen bir tuzağa düşmesi endişesini dile getiriyorlar. Güney, Kuzey Kore’ye doğru ilerici  ve  çok olumlu tutumundan dolayı eleştiriyorlar. Aslında bu görüşmeler haziranda yapılacak yerel belediye seçimleri için malzeme olarak kullanıldığı düşüncesindeler. Barış görüşmeleri ve nükleer sorunun çözümünde birincil oyuncu ABD olacaksa bu kabul edilmemeli. Çünkü pek çok iş adamı, zirvenin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda Güney Kore, kontrol edilemeyen eskisinden daha büyük krizle karşı karşıya kalabilir. Bir başka şeyde  Kuzey Kore, katılım için yalnızca adım adım bir yaklaşım konusunda ısrar ederse, tek bir kapsamlı çözüme ulaşmak zor olacak kanaatindeler.

Korelilerin konuyla alakalı neler düşündüğüyle alakalı sanırım az çok bir kanaat oluşmuştur. Neyse efendim beklenen gün geldi çattı. 27 Nisan’da görüşmeler başlayacak. Haziran’da Trump’lı görüşme olacak. Bu saatten sonra yapılacak şey müzakereleri yakından takip etmek ve zirvede çıkacak veya alınacak kararlara odaklanmak.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kore yeni bir düzene ve değişimlere gebe diyebiliriz. Umarız bu doğum sancısı, barışa huzura ve sevince vesile olur. Kazanan barış olur.