
Kore’de Kutuya Bırakılan Bebekler, Evlat Edinme ve Kürtaj
- 06/11/2020
- 0
Kore’de Kutuya Bırakılan Bebekler, Güney Kore’nin bir başka toplumsal yarası. Bu sebeple Güney Kore Anayasa Mahkemesi, 2019 yılında ülkede uygulanan kürtaj yasağının anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Ayrıca, Mahkeme hükümetten kürtajla ilgili kanunun 2020 sonuna dek gözden geçirilerek değiştirilmesini istedi.
Kore’de Kürtaj Yasağı Kalktı
Güney Kore, kürtajın yasak olduğu az sayıda gelişmiş ülke arasında. 1953’te getirilen kürtaj yasağı; tecavüz, ensest veya sağlık riski gibi gerekçeler dışında kürtaj yaptıran kadınlara para ve hapis cezası öngörüyordu. Kürtaj yapan doktorlara da hapis cezasına varan katı kurallar uygulanıyordu.
Eski yasaya göre, bir kadın kürtaj yaptırdığı için bir yıla kadar hapis ve -yerel para birimiyle- 2 milyon Won (1,477 Euro, 1,741 $) ile cezalandırılırken; kürtaji yapan sağlık çalışanı veya doktor da 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabiliyordu.
Burada bir anekdot daha paylaşalım. Kore’de çocuk doğmadan cinsiyetinin söylenmesi doktor ve hemşirelere yasak. Sebebi de cinsiyetini öğrenen adayların çocuğu istememe ihtimali.
Kore’de 14.Haftaya Kadar Kürtaja Müsade
Geçen hafta hükümet, anne ve çocuk sağlığı yasasının kürtajla ilgili bölümlerini değiştireceğini duyurdu. Hamileliğin 14. haftasına kadar hiçbir tıbbi gerekçe göstermeksizin kürtaja müsade edecek. Bu bağlamda kürtaj artık suç kapsamından çıkarılıyor.
Değişiklikle ayrıca, bebekte genetik bir bozukluk tespit edilirse ya da anne adayı bir tecavüz kurbanıysa, hafifletici tıbbi gerekçesi olan veya ekonomik koşulları olan kadınlar için maksimum 24 haftaya kadar kürtaj yapılmasına da izin verecek. Bu yasayla birlikte evlilik dışı hamile kalan anne adayları da normal doğumu beklemeden bebeği aldırabilecekler.
İşte tam da yazının bundan sonraki kısmında, istenmediği için kilise önüne bırakılan kimsesiz bebekleri hayata kazandıran bir rahibin 11 yıl önce başlattığı bir uygulamadan bahsedeceğiz.
Kore’de Kutuya Bırakılan Bebekler Uygulaması
75 yaşındaki kilise rahibi Lee Jong-rak, Kore’de bebek kutusu kuran ilk kişi oldu. 2009’da uygulamaya başladığı bu fikir sayesinde, 10 yılı aşkın süredir çocuk yetiştiremeyen genç ebeveynler, “çoğunluğu bedensel veya zihinsel engelli” bebeklerini son çare olarak güvenli buldukları bu “bebek kutusuna” bırakıyor. Evini yetimhaneye çeviren rahip, kimsesiz çocuklara bir süre baktıktan sonra çocuk esirge kurumlarına teslim ediyor.

Lee, güvenlik kameraları yerleştirmeyi reddetmekle beraber ebeveynlerin yakalanıp cezalandırılmasını önlemek için kutuya bırakılan parmak izlerini de düzenli olarak siliyor. Bebek kutusunun çevresinde kamera kaydı olmadığından ebeveynler bebeği rahatlıkla kutuya koyup zile basarak oradan ayrılabiliyor. Bununla beraber, bıraktıkları bebeğin yanına özel bir not iliştiren veya bebeği bıraktıktan sonra pişman olup irtibata geçen aileler de oluyor. Bırakanların yüzde 95’i papazla veya kilise yetkilisiyle en azından kısa da olsa bir görüşme yapmış. Yaklaşık 17 ebeveyn fikrini değiştirmiş.
Bebek Kutusundaki 1880 Sahipsiz Bebek
Rahip Lee, 2009 yılında başlattığı bu uygulamayla terk edilmiş 1880 bebeği bu kutu aracılığıyla kurtarmış. Her gün ortalama bir bebek bırakılıyor. Valilik tarafından işletilen bir hastanede bebeklerin tıbbi kontrolleri yapılıyor. Kilise bebeklerle 6 aya kadar ilgileniyor, fakat 6 aydan sonra bebeklerin evrakları hazırlanıyor ve bebekler bir çocuk esirgeme merkezine veya yetimhaneye gönderiliyor.
‘’Bebek Kutusu uygulaması” Kore’de iki yerde bulunmakta. Birincisi başkent Seul’de, ikincisi ise Gyeonggi Eyaleti’ne bağlı Gunpo isimli bir şehirde. Sosyologlar bu uygulamayı Kore’deki ataerkil toplumun bir yansıması şeklinde yorumluyor; zira bekâr anneler hâlâ ağır bir şekilde sosyal damgalanmaya maruz kalmakta ve bu durum da onları kürtaj yapmaya veya doğurdukları bebeklerini terk etmeye itmekte.
Ebeveynlere Ve Yeni Doğanlara Son Çare
2012 yılında evlat edinme yasasının revize edilmesinden sonra, kutuya bırakılan bebek sayısında bir artış görülmüş. Özel evlat edinme yasası uyarınca, ebeveynler evlat edinmek istediği takdirde, bebeklerini kendi isimleri altında kaydettirmeleri zorunlu. Hâl böyle olunca da istenmeyen çocuklar, evlilik dışı doğan çocuklar ve fakir ailelerden ABD ve Kanada gibi ülkelerde yaşayan Kore kökenli ailelere evlatlık olarak verenlerin sayısında da artış oldu.
Terk edilen bebeklerin bazıları büyüdüklerinde anne ve babalarını bulmak için uğraşıyor. Geçen haftalarda küçük yaşta Amerika’ya evlatlık verilmiş ve 40 yıldır ABD’de yaşayan Koreli bir kadın DNA testiyle Kore’deki ikiz kardeşini tespit ettiği haberi vardı.
Son bir şey daha. 2009 yılından beri uygulanan ve zaman zaman ulusal basında ve dünya basınında yer alan ‘’baby box’’ haberinin, Türk basınında pek yer almaması da garip. Herhangi bir arama motorundan yapılabilecek basit bir araştırmayla sadece 2014 yılında Türk basınında kendisine yer bulmuş.