Kore Türkiye kardeş

Kore, kendini Türkiye’ye tanıtırken “Kardeş Ülke” yerine başka söylemler geliştirmeli.

Türkler ve Koreliler Asya topraklarında filiz vermiş iki farklı fidandır. Asyalı olmalarının yanında aynı dil grubunda da yer almışlar. Fiziki olarak birbirinden uzakmış gibi olsa da Türkiye gün gelmiş savaş meydanlarında Kore’nin düşmanına karşı beraber savaşmış. Birbirine kan olmuş, hayat vermis, can olmuş ve kan kardeş olmuş. Kore, gün gelmiş çalışkanlığı, hızlı büyüme başarısıyla Han Nehri Mucizesi’nin adı olmuş.

Geçmişe dayanan bağ

Kore’nin Türkiye ile olan geçmişine baktığımızda 1950’lere dayanan bir ilişki var. Yakın tarihe doğru geldiğimizde ise Türkiye’de meydana gelen 1999 Marmara depreminde yaraların sarılması için Türkiye’nin yardıma koşmuş.2002 Dünya Kupası üçüncülük maçında karşılaşmış ve Türkiye üçüncü olunca centilmence davranışlarıyla ve Büyük Türkiye bayrağı açmalarıyla herkesin takdirini kazanmıştır. Kore ile dostluğumuzu ifade ederken de “Kan Kardeş” veya “Kardeş ülke” tabiri kullanılır.

Tarihi bağdan müziğe

İki ulus arasında tarihe dayalı bu dostluk ve kardeşlik şimdilerde popüler kültürün etkisi altında ve tarihin tozlu raflarına kaldırılıyor. Kore savaşına tanıklık edenler birer birer toprak olunca toprak üzerindeki insanlar kendince farklı ortak paydalar buldu. Teknoloji ve internet çağıyla beraber gençler savaş ve kan kardeşlikten çok; müzik, dizi ve kozmetikle özdeşleşmiş Kore hayranlığına dönüştü.

Koreli yaşlılar kan kardeş diyor gençleri bilmiyor

Sokaktaki insanlara Türk – Kore kardeşliği hakkında ne düşünüyorsunuz diye bir soru yöneltiyorum. Kardeş Ülke, Kan Kardeş, 2002 Dünya Kupası ve 1999 yılındaki depreminde Kore’nin yardımını hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sorduğumda aldığım cevaplar genelde “bilmiyorum, fikrim yok, babamdan duymuştum, öylemiymiş” tarzında. Savaşa tanıklık etmiş ya da Kore’nin ekonomik sıkıntılarının yaşandığı yıllara şahitli etmiş 50 yaş üzeri insanlara ve taksicilere sorduğumda ise uzun uzun anlatmaya başlıyorlar. 2002 Dünya kupası maçında devasa Türk bayrağı açtıklarını, o yıl bazı taksici ve otel sahibi Korelilerin Türklerden ücret almadığını, Türkleri çok iyi misafir ettiklerini hatta bazı lokantaların Türklerden yemek parasını almadıklarını anlatıyor. Türkiye için büyük bir felaket olan 1999 Marmara depreminde yaraların sarılması için Kore’den de sivil yardım kuruluşlarının yardım topladığını gururla anlatıyorlar. Ama bütün bunlar gençlerin dünyasında bir şey ifade etmiyor .

Ayla filmi Kore’de pek ilgi görmedi

Bu değişimi şöyle de ifade edebiliriz. Geçen yıl Türkiye’de vizyona giren Ayla filminin aynı anda Kore’de de vizyona girmesi için çeşitli çabalar sarf edildi ancak bu yıl 21 Haziran’da vizyona girdi. Gösterime girmesinin üzerinde bir ay geçmiş bu bir ayda 42 bin kişi izlemiş. Kore’de 230’dan fazla salonda gösterime girdiğini, iki devlet tarafında gerekli tanıtımların yapılmasına rağmen bu film beklentileri pek karşılamadığını gişe rakamlarına bakarak söylenebilir.

Kardeş ülke söylemi etkisini yitiriyor

Bunu bahsetme deki amaca gelirsek; “Kardeş Ülke veya Kan Kardeş” söyleminin artık etkisini yitirdiğini ve yeni neslin bunu pek önemsemediği tezine kanıt olarak düşünülebilir. Koreli gençlerin ortak hikayemiz olan ve Kore’de yayınlanan ilk Türk yapımı film olmasına rağmen buna pek ilgi göstermemesini; filmin teknik, kurgu yönünden etkileyici olup olmamasın yanında Türklere bir vefanın gereği olarak filmi desteklememesini başka nasıl izah edebiliriz. Gerek bir filme gerekse Türk-Kore ilişkili bir olaya karşı genç Korelilerden büyük bir beklentiye girmek biraz da bizim olayları abartmamız ve aşırı Türk milliyetçilik duygularımızla alakalı diyebiliriz.

Türk gençlerinde müzik ve diziler daha etkili

Türk gençlerini, Kore müziği ve Kore dizileri daha çok etkiliyor. Türkiye’de en çok izlenen diziler en çok dinlenen müzikler Kore dizi ve müzikleri oluyor. Gençlerin hayal dünyası Kore’ye gelmek, Kore’de yaşamak Kore’yi öğrenmek. Ama Türkiye’nin ekonomik şartları ya da gençlerin ekonomik alım güçleri Kore’de uzun süre kalmak için veya Kore’yi gezme için bazen yeterli olmuyor. Çünkü Kore, Türkiye’ye göre pahalı bir ülke. Türkiye’de yabancı paranın değerinin artması gençlerin Kore’ye olan hayranlığı sadece hayal dünyalarında yaşamalarına sebep oluyor.

Müzik ve dizilerle tanıtıma ağırlık verilmeli

Buradan yola çıkarak Kore, Türkiye’ye kendini tanıtırken veya tanıtım organizasyonları da Kore kardeşliğini veya kan kardeşliğini değil de müzik ve dizilerle ilerletebilirse daha iyi olacak. Eğer kardeşlik bağı ifadesini kullanacaksa da bunun içini iyi doldurması lazım. Gerek teknoloji, gerek müzik gerekse de sinema alanında  dünya markaları çıkarmış Kore’nin geliştireceği söylem ve anahtar kelimelerin marka değerini yükseltmesi de Kore’nin kendi eline kalmış.

İkinci bölüm devam edecek…

 

NOT: Bu yazı, Kore Kültür Bakanlığının, “Kore, kendini yurt dışında veya sizin ülkenizde nasıl tanıtmalı” konulu makale yarışmasına İngilizce olarak gönderilmiş yazıdır. Yarışmaya 40 ülkeden 500’ün üzerinde yarışmacı katılırken yarışmada ilk üçe giremesek de  Türkiye’den sadece 1 kişinin katılmış olması üzücü olmakla beraber Türkiye’yi temsil etmiş olmak gurur verici.