Kore Diva Filmi ve Haset

Hasit(haset eden kimse) daima kıyastadır. Herkesin bal diye yediğini kendine zehir yapar ve haset ateşin odunu yediği gibi onu da yer bitirir. Kıskançlığın zerresi dahi insana iyi gelmez. Ancak günümüzde sosyal medyanın da körüklemesiyle birbirimizin hayatlarına imreniyor, gıpta ediyor ve zamanla kıyaslamalara giriyoruz. Bu kıyaslamalar bizi bunalıma sokuyor ama bunalımlarımızın sebebinin kıyas olduğunun bile farkına varmıyoruz.

‘Kıyas karanlıktır.’ Son zamanlarda duyduğum en anlamlı cümle. Birçok meseleyi aydınlatan, hatta birçok sorunumuza derman olabilecek kadar güçlü bir cümle. Sade, basit ama gerçek. Bu cümle bir anda bakış açınızı değiştirebilir ve böylece çıkmazda olan benliğinizi o çıkmazdan kendi ellerinizle çıkartabilirsiniz. Kıyasın sonu yoktur. Kıyasın kendisi dipsiz bir uçurumdur.

Son zamanlarda seyrettiğim filmlerin en sürükleyicisi olan Diva da bir kıskançlık öyküsü. Fragmanı bile buram buram haset kokan bu film bana meşhur ‘Black Swan’ filmini hatırlattı. İki kadın, iki arkadaş ve ölümcül bir hastalık olan haset. Azmin hırsa, hırsın da yavaş yavaş haset gibi bir bataklığa dönüştüğünü gösteren harika filmlerden biridir ‘Black Swan’. Kıskançlık gözleri kör eder ve seyirci de bir yerden sonra gerçekle sahteyi karıştırmaya başlar. 

Diva da, hem tür hem konu hem de atmosfer bakımından ‘Black Swan’e oldukça benzer bir yapım. Son ana kadar devam eden ters köşeye yatıran ufak sürprizleriyle seyirciyi sıkmadan ekran başına bağlasa da sanırım çok da orijinal bir konu olmamasından maalesef vasatın üstüne geçememiş. Gerilimi artırabileceği birçok sahnede bu fırsatı kaçıran filmin sanki masum bir yapım olarak kalması istenmiş.

Benim gibi korku filmlerini sevmiyorsanız, bu dozda bir gerilim filmiyle yetinecek ve muhtemelen filmi zaman kaybı olarak görmeyeceksiniz. Kıskançlığı bir kez daha içimize işlettire işlettire anlatan bir film olması açısından benim beğeni listeme girdi. Genç arkadaşlara tavsiye edebileceğim bir film olmuş. Özellikle genç arkadaşlar diyorum, çünkü haset ve kıskançlık gibi insanı sanki ateşten bir gömlekle yakan kalbi hastalıklara ne kadar erken teşhis konar ve ne kadar erken çözüm yollarına bakılırsa o kadar iyidir.  

Kalbi hastalık deyip de geçmeyin. Tüm fiziki hastalıkların kaynağı kalptir derler. Kalbinize sahip çıkın ve onu temiz tutun. Kıyasla hem kalpleriniz hem de hayatlarınız kararmasın.